Gelişen teknoloji ve artan nüfus gibi etkin süreçler sebebiyle Dünya’nın enerjiye olan gereksinimi sürekli bir artış içindedir. Fosil yakıtlar hızla tükenmekte ve her ülke enerji bağımsızlığı için gerekli önlemleri almak zorundadır. Bu sebeple son 10 yıllık süreçte yenilenebilir, çevreyle dost, ucuz yeni enerji kaynakları ve/veya taşıyıcıları bulunmasına yönelik çalışmalar gerçekleştirilmiş ve evrende en fazla bulunan element olan hidrojen tüm bu arayışların cevabı olmuştur. Hidrojen en temiz enerji taşıyıcılardan biridir.
Hidrojen enerjisi, mevcut enerji kaynaklarının yerini alabilecek en temiz enerji kaynağıdır ancak günlük hayatında kullanabilmesi için aşılması gereken pek çok problem mevcuttur. Günlük kullanımlar amacıyla; maliyet, verimlilik, portatif kullanım, taşıma ve depolama güvenliğiyle ilgili çalışmalar devam etmektedir. Hidrojen, birim kütle başına en fazla kimyasal enerji veren bir yakıt olmasına rağmen en hafif ve en küçük molekül olduğu için özellikle araçlarda depolanması büyük bir sorun oluşturmaktadır. Bu nedenle, hidrojenin geleneksel depolama yöntemlerin geliştirilmesi ve alternatif teknikler ile değiştirilmesi zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Hidrojen, termokimyasal, elektrokimyasal ve mekanik kimyasal yöntemlerle çeşitli ortamlarda depolanabilir.
Enerji verimliliği uygulama laboratuvarı kapsamında Hidrojen teknolojisinin gelişimi için gerekli araştırmalara olanak sağlanmaktadır.